Hepimiz insanız ve hatalar yaparız. İstemeden de olsa sevdiklerimizin kalbini kırarız bazen. Hata istemeden yapıldığı sürece hatadır zaten. Dahası hatalar büyümemize, olgunlaşmamız ve gelişmemize katkı sağlar, özür dilemesini bildiğimiz sürece.

Hatasız kul olmaz sözünü hepimiz biliriz ve çoğu zaman bu sözün arkasına sığınırız. Peki ya özür diliyor muyuz? Karşımızdaki kişiden nasıl özür dileyeceğimizi biliyor muyuz ? Çoğu zaman hayır! Türk milleti olarak maalesef özür dilemeye pek yatkın bir millet değiliz. Ya gururumuza yediremiyoruz özür dilemeyi ya da karşımızdaki kişinin hata yaptığın zaman seni kendiliğinden affetmesini bekliyoruz.

Evet affedilebilirsin bir süre sonra ama karşındaki insanda yarattığın hasarı tamir etmek için çaba göstermiyorsan eğer, zamanla sizden uzaklaşacağını ve bir süre sonra iletişimi koparacağını unutmayın. Şahsen ben öyleyim.

Nasıl özür dilenir biliyor muyuz?

• KABULLENİN:

Öncelikle hata yaptığınızı kabullenmeniz gerekiyor. Şunu hiç bir zaman unutmayın, eğer kendinize karşı dürüst değilseniz, başkalarına karşı da asla dürüst olamazsınız. Yaptığınız hata üzerinde düşünün, neden böyle bir hataya düştüğünüzü ki bunun pisikolojik boyutları da olabilir -o gün modunuzda olmayabilirsiniz, sinirli olabilirsiniz, işleriniz yolunda gitmiyor olabilir ve benzeri pek çok nedenle sevdiklerinizin kalbini kırmış olabilirsiniz. Bunu düzeltmesi gereken tek kişinin siz olduğu gerçeğini de kabul edin.

• HAZIRLIKLI OLUN

Kalbini kırdığınız, canını yaktığınız, üzdüğünüz insanların tepkilerine hazırlıklı olun lütfen. Karşınızdaki kişi ne kadar sessiz ve sakin görünse de yarattığınız hasarın boyutlarını tahmin etmek oldukça güç olabilir. Sizinle bir daha konuşmayabilir, sizi görmezden gelebilir ya da size bağırıp çağırabilir… Tüm bunlara hazırlıklı olmanız gerekiyor. Bu durumda her zaman sakin kalmalı ve kırdığınız kalpte yarattığınız hasar nedeniyle böyle davrandığını anlamalı ve anlayış göstermelisiniz. Bir şeyleri gerçekten düzeltmek istiyorsanız agresifleşerek geri atakta bulunmamalısınız. Karşınızdaki kişi içinde biriktirdiklerinin tamamını boşaltıp sakinleşinceye kadar sessizce dinlemeli ve zaman tanımalısınız.

• SÖZCÜKLERİ DOĞRU SEÇİN

Kalbini kırdığınız insanlarla tekrar iletişime geçerken seçeceğiniz sözcükler ilişkinizi tekrar eski haline getirebilmek için hayati önem taşır. Karşınızdaki kişi çok sinirli olabilir, üzgün olabilir ya da içine kapanmasına neden olmuş olabilirsiniz. Aslında amacınızın kalp kırmak olmadığını, karşınızdaki kişiye ne kadar değer verdiğinizi ve onu sevdiğinizi anlatacak doğru kelimeleri seçmeli ve sizi bu şekilde davranmaya iten nedenleri içten ve dürüst bir şekilde ifade etmeniz gerekir. Size zamanı geri alma imkanı verilse bu durumun asla yaşanmayacağına dair inandırıcı ve içten olmalı ifadeleriniz.

• HAREKETE GEÇİN

Sözcüklerin işe yaramadığı durumlarda olabilir. Karşınızdaki kişiyi o denli kırmış olabilirsiniz ki kelimeler bile kifayetsiz kalır kendinizi affettirmekte. Bu durumda harekete geçin, gerçekten değer verdiğinizi ve kendinizi affettirmek istediğinizi gösterecek şeyler yapın. Süprizler yapın, karşınızdaki kişiyi güldürmek için çabalayın, sadece sizin aranızda olan ve ikinizin anlayacağı şekilde fark yaratın. Kötü anlar yerine iyi zamanlarınızı hatırlatacak ve düşündürecek şeyler yapın… Okumak istediği kitabı hediye edin, ona kahve yapın, ne bileyim sadece karşınızdaki kişiye özel bir şeyler yapın. Yaratıcılığınızı kullanın !

• ZAMAN TANIYIN

Bunlar da mı işe yaramadı, o zaman geri çekilme ve karşınızdaki kişiye zaman verme zamanı gelmiş demektir. Bazen yalnız bırakmak, zaman vermek karşınızdaki kişinin sizin gerçekten üzgün olduğunuzu ve kendinizi affettirmek için nasıl da çaba sarfettiğinizi görmesini sağlayabilir. Bu durumda zorlamayın ve çok fazla üstüne gitmeyin, zamanla anlayacak ve eğer ğerçekten size değer veriyor ve sizi seviyorsa bu çabanızı görecek ve sizi affedecektir. Tabii  çaba göstermiş olamanız gerekir, gerçekten affedilmek istiyorsanız!

Unutmayın özür dilemek asla bir zayıflık göstergesi değildir!  Aksine sizin hatalarınızı kabul edip, bunların sorumluluğunu alabilecek olgunlukta erdemli bir insan olduğunuzun göstergesidir.

Kırgınlıkların, dargınlıkların yaşanmadığı günler dileğiyle !

Sevgimle,

Aysun CAN

 

KİŞİSEL GÖRÜŞÜM · MAKALELERİM · SEVGİLİ GÜNLÜK