Hizmet sektöründe faaliyet gösteren firmalar ve çalışanları, müşteri memnuniyetini amaç edinmişlerdir ve bu sektörde çalışanlar, sizlere en değerli şey olan zamanınızdan tasarruf sağladığı gibi sizin adınıza bürokratik işlemleri yürütmekte ve size kendinizi özel hissettirerek konforlu ve sorunsuz bir hizmet süreci sunarak işlerinizi tamamlamanıza yardımcı olmayı ve sonucunda memnun kalmanızı amaç edinmişlerdir.
Bu yazımda sizlerle öncelikle bir hikaye paylaşacağım.
“Ak sakallı kılıç ustası, oturduğu minderden kalfa ve çıraklarının çalışmalarını dikkatle izlemektedir.
Harlı fırından çıkardıkları korlaşan çeliğe şekil veren genç eller, ustalarının öğrettiklerini yansıttıkça yaşlı kılıç ustası keyifleniyor, uzun yıllardır yanında çalışan genç insanlara mesleğinin inceliklerini öğretmenin mutluluğunu yaşamaktadır. Bilmekteydi ki bu dünyadan göçtükten sonra bile ustalığı bu genç insanlar yaşadığı sürece, ismi de kendisi de yaşayacaktır.
Genç savaşçı kılıç atölyesine telaşla girdiğinde, atölyede çalışanlar kan ter içinde çalışmalarına devam etmektedirler. Ustaya saygıyla yanaşan genç savaşçı yamulan kılıcını göstererek “Son cenk zorluydu” dedi ve devam etti “Tez elden kılıcımı tamir ettirmek istiyorum.” Usta gönyesi bozulmuş kılıcı dikkatlice aldı, bir uzaktan bir yakından, farklı farklı açılardan küçük dokunuşlarla defalarca inceledi ve genç savaşçıya dönerek “İş ustalık gerektiriyor,diğer tamirlerden farklı bir yöntem uygulayacağım. Bu hem pahalı hem de riskli kabul eder misin?” diye sordu. Genç savaşçı “Her şeye razıyım: Yeter ki kılıcım istediğim gibi olsun.” dedi.
Yaşlı usta kılıcı oturduğu minderin altına yerleştirdi, farklı hız ve ritimlerle iki kez oturup kalktı. Genç savaşçı ustanın ne yaptığını anlamamış şaşkın bir ifadeyle, kendisine uzatılan tamir edilmiş kılıcı eline aldı. Korkulu bir telaşla kılıcını şöyle bir savurdu, kılıcının dengesini hissetti ve rahatladı.
Yaşlı ustaya dönerek “Ne kadar ödeyeceğim?” diye sordu. Usta sakalını sıvazlarken kendinden emin bir tavırla “Yirmi altın akçe” dedi. Genç savaşçı hiddetle karışık bir şaşkınlıkiçindeydi ve kendini hemen toparlayıp karşı taarruza geçti. “Aman usta, yapılan işin tamamı iki darbe. Bu paraya yeni bir kılıç satın alabilirim. Bu bedel çok fazla, yirmi altın akçeyi ödemek istemiyorum. Hem bu kadarını ben de yapardım, ne emek ne de sermaye harcadın” dedi.
Yaşlı usta sakince genç adamın cümlelerini bitirmesini bekledi. Kılıcı tekrar minderin altına koyarak eski yamuk haline getiren iki darbeyi oturup kalkarak vurdu ve daha ne olduğunu anlayamadan genç savaşçıya iade etti. İşte şimdi çok sinirlenmişti genç adam “Ben de yapabilirim!” diye düşündü ve hırsla ustanın elinden yamuk kılıcı aldı. Yandaki koltuk minderinin altına koyduğu kılıcına, iki darbelik oturuş kalkışları gerçekleştirdi ve minderden muzaffer bir komutan edasıyla kalkarak elini minderin altına soktu ve kılıcını hızla çekti. Gözlerine inanamadı çünkü ata yadigarı kılıcı ortadan ikiye bölünmüştü. Çaresiz soran gözlerle yaşlı ustaya döndü genç savaşçı. Usta bu olayları daha önce de yaşamaışlığın bilgeliğiyle genç savaşçıya, “Ödemeni istediğim bedel iki darbeye değil, otuz yıllık talimeydi” dedi.”
Sizlere yukarıda alıntı yaptığım öyküden de anlayacağınız üzere hizmet sektörün gibi elle tutulur somut bir iş yapmıyorsanız eğer, müşterilerinizin pek çoğu ödeme yapmaya pek istekli değillerdir ve sunduğunuz hizmetin altında nasıl bir bilgi birkiminin, emeğin ve çabanın yattığını da anlatmak pek kolay olmamaktadır. Öyle ki genç savaşçı gibi “Ne var ki, bunu ben de yapabilirim” dedikleri noktada zaten anlıyorlar aslında nasıl da müşterinin işlerini kolaylaştırıp onlar adına pek çok işi bitirdiğinizde bu bedeli hak ettiğinizi. Bu nedenle hizmet sektöründe de size sunulan hizmetin bir bedeli olduğu unutulmamalıdır.
Aysun Can
GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ · HİZMET SEKTÖRÜ · KİŞİSEL GÖRÜŞÜM · KURUMSALLAŞMA · MAKALELERİM